3. Bölüm: Hz. Mehdi (as)’ın Çıkış Alametleri (01-20)
Daha önceki bölümlerde de belirttiğimiz gibi gerek Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı, gerekse kıyamet alametleri ile ilgili hadislerin art arda gerçekleşmeleri belirli bir döneme işaret etmektedir. Ve tüm alametlerin Hicri 14. yüzyıl başından (1979-1980) itibaren sırayla ortaya çıkmaları, içinde bulunduğumuz dönemin Hz. Mehdi (as)'ın yeryüzünde bulunuş yılları olduğunu çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Aşağıda sadece bir kısmını sayacağımız ve tamamı arka arkaya gerçekleşen bu alametleri görmezden gelmek, bunların bir defa daha arka arkaya gerçekleşmesi gerektiğini iddia etmek anlamına gelir. Oysa bu alametler zaten bir kez ve bir sıra şeklinde meydana gelmiştir. ve bu durum Müslümanların, Peygamberimiz (sav)’in haber verdiği ahir zamanın içinde yaşadıklarını anlamaları için yeterlidir. Gerçekleşen söz konusu yüzlerce alamete rağmen "aynı alametler bir kez daha olsun" demek akla ve mantığa kesinlikle uygun olmaz. Samimi bir Müslüman için, bu alametlerin Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği şekilde gerçekleştiğini bir kere görmek kesinlikle ahir zamanda yaşadığına ve Hz. Mehdi (a.s.)'ın inşaAllah zuhur etmiş olduğuna inanması için yeterlidir.
Şimdi hadislerde bildirilen Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerinden bazılarını ana maddeler halinde inceleyelim. Burada Peygamberimiz (sav)’in haber verdiği alametlerden sadece belli bir kısmına yer verilmiştir, aslında Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği yüzlerce alamet vardır ve bunların hepsi Hicri 1400'den itibaren gerçekleşmiştir.
1) Hz. Mehdi (as)’ın Çikiş Alametlerinin Arka Arkaya Meydana Gelmesi
Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerinin bildirildiği hadislerde, bu alametlerin arka arkaya, "bir tesbih taneleri" gibi meydana geleceği ifade edilmektedir. Gerçekten de bu alametler, birbiri ardınca ve Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği şekilde meydana gelmektedir. Hadislerde belirtildiği gibi, dünyanın dört bir yanında kargaşa ve anarşi artmakta, arka arkaya fitneler meydana gelmekte, katliamlar ve büyük felaketler yaşanmakta, yokluk ve açlık artmakta, insanlar büyük sıkıntılar çekmektedir. Tüm bu alametlerin arka arkaya belirli bir dönem içinde gerçekleşiyor olması, Müslümanların asırlardır gelişini bekledikleri mübarek şahsın gelmiş olduğunu göstermektedir.
Ben Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali'ye dedim ki, "Bu işin önünde alametler var mıdır?" – ki Mehdi'nin zuhurunu kast ediyor- ... Dedi ki, "Bu iş tesbih taneleri gibi arka arkaya meydana gelir." (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 34)
Kıyamet alametleri birbirini takiben meydana gelir. Bir dizideki boncukların art arda kopması gibi. (Ramuz-El Ehadis, 277/6; Camiü's-Sagir, 3/167)
Çok acıklı durumlar ve elim manzaralar görülür. Fitneler arka arkaya devam eder... (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)
2) Fitnelerin Çoğalmasi
Fitne kelimesi, insanların din konusundaki imtihanlarının şiddetlendiği olayları, ortam ve şartları tarif eder. İnsanların yaşam şartlarının güçleştiği, Allah'ın ve dinin çeşitli şekillerde yalanlanarak insanların imanlarının zayıflatılmaya, yok edilmeye çalışıldığı şiddetli imtihan ortamları İslami kaynaklarda "fitne" ortamı olarak tanımlanır.
Aşağıdaki hadis de Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından önce müminlerin imanlarının zayıflayacağını ve buna sebep olacak hadiseleri haber vermektedir:
Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin kalbi; ölüm, açlık, fitneler, sünnetlerin kaybolması, bid'atlerin ortaya çıkması, emri bil maruf ve nehyi anıl münker (iyiliği öğütleyip kötülükten men etme) imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle zayıfladığı zaman benim evlatlarımdan Mehdi ile Cenab-ı Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi ferahlar, Acem (Arap olmayan) ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 66)
Eğer kısaca özetleyecek olursak, Hz. Mehdi (as) öncesi şu olaylar belirecektir:
◉ 1- Ölüm: Anarşi ve yaygın katliamlar neticesinde halkın can güvenliğinin kalmaması ve bunun meydana getirdiği tedirginlik ortamı.
◉ 2- Açlık: Hayat pahalılığı sebebiyle meydana gelen geçim sıkıntısı. Felaketler ve doğal afetler sonucunda kıtlıkların, açlığın artması.
◉ 3- Fitneler: Haramların küçük-büyük herkesin arasında, alabildiğince yaygınlaşması ve teşvik görmesi. Her türlü ahlaksızlığın herkesin gözleri önünde yapılması.
◉ 4- Bid'atlerin ortaya çıkması: Dinin aslında olmadığı halde, sonradan ortaya çıkarılan adetlerin dinin esaslarıymış gibi kabul edilmesi.
◉ 5- Din ahlakını anlatma imkanlarının kaybolması: İyiliğin emredilmesi ve kötülüğün engellenmesi, kısacası tebliğ imkanının kaybolması ile meydana gelen boşluk.
Fitne ortamları sağlam imana sahip müminler için imanlarının, sabırlarının ve ahiretteki derecelerinin artmasına vesile olurken, zayıf ve yüzeysel imana sahip kimselerin ise imanlarını kaybetmelerine ya da daha da zayıflamalarına yol açar. İşte Hz. Mehdi (as) bu tür bir fitne ortamının en yoğun ve şiddetli olarak yaşandığı bir dönemde ortaya çıkacaktır:
Mehdi, fitnelerin zuhur ettiği bir zaman aralığında gelecek. (Mektubat-ı Rabbani, 2-258)
Diğer bir hadiste de ahir zamanda "Batı" tarafında karışıklık, fitne ve korku olacağı haber verilmektedir:
Mağrib'de (Batıda) karışıklıklar, fitneler ve korku olacak. Açlık ve hayat pahalılığı alabildiğine yayılacak. Fitneler çoğalacak. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, İmam Şarani, s. 440)
1. Şok Gazetesi, 03.10.2002,
2. Birgün, 07.04.2008, 3. Zaman, 06.03.2010, 4. Milli Gazete, 26.12.2010, 5. Tercüman, 06.02.2010, |
6. Bugün, 08.09.2009,
7. Habertürk, 17.04.2010, 8. Hürriyet, 03.08.2010, 9. Bugün, 16.03.2010, 10. Hürriyet, 05.04.2010, |
11. Bugün, 16.03.2010,
12. Tercüman, 03.06.2009, 13. Zaman, 24.02.2011, 14. Hürriyet, 25.11.2010, 15. Habertürk, 04.02.2010, |
1. Yeniçağ 14.06.2007
2. Yeni Asya 02.2007 3. H.O Tercüman, 19.01.2007 4. Radikal 08.09.2009 |
5. Milliyet, 13.06.2009
6. Posta, 08.08.2009 7. Bugün, 24.07.2006 8. Milli Gazete, 30.09.2009 |
9. Zaman, 23.05.2005
10. Radikal, 29.07.2005 11. Gözcü, 28.05.2006 12. Posta, 06.10.2009 |
Bir başka hadiste de Hz. Mehdi (as)'ın her yere erişmiş çok yaygın bir fitne varken ortaya çıkacağı bildirilmektedir:
Hiçbir tarafın ondan mahfuz kalmayacağı (korunamayacağı bir fitne zuhur edecek, bu fitne kaldığı yerden hemen başka bir tarafa yayılacak ve bu durum bir münadinin semadan seslenerek: "Ey insanlar, emiriniz artık Mehdi'dir" demesine kadar devam edecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
Hadiste herkese ulaşacak, hızla yayılacak bir fitneden bahsedilmektedir. Yani herkesin haberdar olacağı, dine ve Allah'a karşı ortaya sürülen bir fitne insanların imanlarını hedef alacaktır. Günümüzde, Allah'ın varlığına ve yaratmasına karşı öne sürülen en büyük ve geniş çaplı akım materyalist felsefedir. Bu felsefenin kendisine dayanak aldığı sözde bilimsel temel ise "evrim teorisi"dir. Hiçbir bilimsel ve mantıksal delile dayanmadığı, tamamen akıl ve bilim dışı olduğu halde, güçlü propaganda, aldatmaca ve göz boyama yöntemleriyle bu safsata dünya çapında belirli materyalist odaklar tarafından kitlelere empoze edilmeye çalışılmaktadır.
Bugün evrim teorisinin gerek basın gerekse televizyon yoluyla hemen hemen girmediği hiçbir ev, bu teoriyi duymayan hiç kimse yok gibidir. Bu durum, bütün Batı dünyası için geçerli olduğu gibi bazı Müslüman ülkeler için de geçerlidir. Öyle ki ders kitaplarına bile sokulmuş olan bu teori, öne sürdüğü sayısız yalan ve göz boyamalarla daha çocuk yaşlardan itibaren telkin edilmekte, tesadüfler sonucunda meydana geldikleri, maymundan türedikleri gibi gülünç safsatalarla insanlar yanıltılmaktadır. İlkokullardan, üniversitelere kadar gençlerin evrimci yalanlarla beyinleri yıkanmaktadır.
Dahası, Peygamberimiz (sav)’in hadisinde belirttiği gibi her yere nüfuz edecek ve hızla yayılacak böyle bir fitne ancak günümüzün teknolojik imkanlarıyla (basın, yayın, internet, uydu iletişimi, vs...) gerçekleşebilir. Gerçekten de bugüne kadar, Allah'ın varlığına, yaratılışa ve dine karşı savaş açmış, dünya çapında yaygın, bir başka fitne daha görülmemiştir. Tüm bunlar Hz. Mehdi (as)'ın çıkış zamanının içinde yaşadığımız döneme rastladığına dair önemli işaretlerdir. Hadiste ayrıca Hz. Mehdi (as)'ın gelmesiyle bu fitnenin sona ereceği de belirtilmektedir.
Evrim propagandası yapan,
| |
1. Radikal, 30.03.2007
2. Radikal, 30.12.2004 3. Habertürk, 23.04.2009 4. Vatan, 18.10.2006 |
5. Sabah, 25.08.2003
6. Vatan, 01.02.2010 7. Vatan, 03.03.2009 8. Vatan, 04.09.2004 |
3) Hz. Mehdi (as)’ın Çikişindan Önce Yaygin Katliamlar Meydana Gelir
Hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın çıkışından önce dünyanın büyük çoğunluğunu etkisi altına alan şiddet ve kargaşanın yaşanacağı, çok kan döküleceği bildirilmektedir:
Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır… Ölümler ve katliamlar yaygın hale gelecek… (Camiü's-Sagir, 3:211, Müsned, 2:492, 4:391, 392)
Şevval'de savaş naraları, Zilhicce'de harb ve kıtal olur. Yine Zilhicce'de hacılar talana uğrar, hatta caddeler kandan geçilmez olur... Herc-ü merc (kan dökme) çoğalarak devam eder. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 37)
Çok yaygın ve sona ermesi mümkün görülmeyen bir fitne çıkacak... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 55)
Bu fitne ve belalardan, ahir zamandaki teknoloji vesilesiyle tüm insanlar haberdar olacaklardır. Olayların olduğu anda, olay yerinde çok az insan bulunsa da, tüm dünya yaşananları öğrenecektir. Bu da ahir zamanda iletişim araçlarının gelişmesine ve yaygınca kullanılmasına bir işarettir. Radyo, televizyon, gazete, internet gibi araçlar, katliamları, ölümleri, akıtılan kanı, haksızlıkları, zulmü bütün dünyaya duyuracaklar ve bu fitneler yaygın olarak tüm insanlar tarafından bilinecektir.
4) Dünyanin Her Yerini Karişiklik ve Kargaşalarin Kaplamasi
Dünya herc-ü merc* içinde kaldığında, fitneler zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücum ettiğinde, büyük küçüğe merhamet etmediği, büyüğe vakarlı davranmadığında Allah, bu sırada onlardan adavetin (düşmanlığın) kökünü kazıyarak dalalet kalelerini fethedecek ve evvelce benim ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanında dini ayakta tutacak, önceden zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak (Mehdi'yi) gönderecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman)
* Herc-ü Merc: İnsanlar arasında meydana gelen fitne, fesat, darmadağınık, karmaşık, allak bullak ortam.
1. Türkiye, 03.05.2011
2. Türkiye, 05.07.2011 3. Yeniçağ, 24.02.2006 |
4. Ortadoğu, 24.12.2004
5. Yeni Çağ, 15.03.2005 6. Türkiye, 03.05.2011 |
1. Cumhuriyet, 11.09.2008
2. Vakit, 17.07.2005 3. Cumhuriyet, 18.10.2005 |
4. BirGün, 20.12.2004
5. NTV MSNBC, 12.06.2007 |
Hadiste belirli bir yer tarif edilmeyip, karışıklığın dünyanın her tarafında yayılacağına işaret edilmektedir. Gerçekten de hadisin tarif ettiği şekilde, bugün dünyanın her yerinde büyük kargaşalar, savaşlar, katliamlar ve terör olayları devam etmektedir. Her gün yüzlerce insan sebepsiz yere öldürülmekte, yurtlarından çıkarılmaktadır.
5) Kadinlar ve Çocuklarin Dahi Katledileceği Fitnelerin Yaşanmasi
Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı öncesinde yaşanan fitne ortamında kadınlar, çocuklar, yaşlılar dahi katledilecek, zavallı masum insanlar öldürülecektir:
Bu fitnelerin en sonuncusu günahsız insanların öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı olacağı bir gidişatta olan Mehdi çıkar. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 38)
Masum insanlar katloluncaya kadar Mehdi çıkmayacak ve katliamlara yerde ve göktekiler, artık tahammül edemez bir hale geldiğinde zuhur edecektir... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, sf. 37)
Ana, baba, kız, erkek herkesi öldürür ve Acem ve Irak beldelerini feth ederek ümmete acıklı azap tattırırlar. Bunların arasında fitne, şiddet, helak ve kaçmalar olur. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)
1. Bosna'da yıllarca süren savaş, yüz binlerce Müslümanın şehit edilmesiyle sonuçlanmıştır.
2. Kosova'da Müslümanlara dünyanın gözü önünde çok büyük bir soykırım yapılmıştır.
3. Radikal, 09.07.2009 - Doğu Türkistan'da son 60 yılda yaklaşık 35 milyon Müslüman şehit edildi.
4. Suriye de yüz binlerce sivil kadın çocuk şehit edilmiştir.
5. Hürriyet, 03.04.2003 - Irak'ta şehit edilen Müslümanların sayısı 1.5 milyonu geçmiştir.
|
6) Ekonomik Kriz Hz. Mehdi (as)’ın Çıkış Alametlerindendir
Çarşı ve pazarların tekarubu kıyamet alametlerindendir. Dedim ki "Pazarların tekarubu ne demektir?" Şunlardır: "Herkesin az kazançtan yakınması..." (İbni Merduveyh Ebu Hüreyre (ra)dan...) (Kıyamet Alametleri, Pamuk yayınları, s.146)
Nuaym b. Hammad, İbni Mes'ud'dan rivayet edilen bir hadiste, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışının öncesinin anlatıldığı dönem, "TİCARET ve yolların KESİLDİĞİ ve fitnelerin çoğaldığı zaman" şeklinde tarif edilmektedir. Hadisin devamında ise Mehdi döneminde bu fitnelerin son bulacağı haber verilmektedir: "...Biz O şahsı aramak için geldik ki, FİTNELER ONUN ELİYLE SÖNEBİLİR. KONSTANTİNİYYE (İSTANBUL) O'NUNLA FETHEDİLİR. (Yani Mehdi manen gönülleri fethedecek, büyük kültürel ilmi etki oluşturacaktır.) Biz onu ismi ile ve anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız..." (Kitab-ül Burhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.52)
(Mehdi'nin zuhurundan (ortaya çıkışından) önce) PİYASANIN DURGUN OLMASI, KAZANÇLARIN AZALMASI olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 148)
Herkesin AZ KAZANÇTAN YAKINMASI, paraları için zenginlerin saygı görmesi olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 146)
Ticaret ve yolların kesildiği ve fitnelerin çoğaldığı zaman... (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 39-40)
1. Yeni Şafak, 25.04.2009
2. Yeni Şafak, 16.06.2009 3. Star, 25.04.2009 |
4. Tercüman, 03.06.2009
5. Milli Gazete, 07.10.2008 |
7) Müslümanlara Baskının Artması
Hadislerde ahir zamanda Müslüman toplulukların sıkıntılı günler geçireceği bildirilmektedir. Bu dönemde Müslümanları hedef alan çatışmalar, savaşlar, haksızlık ve adaletsizlikler meydana gelecektir. Günümüzde ve yakın geçmişte İslam dünyasının çeşitli bölgelerinde yaşanan çatışmalar ve kargaşa ortamı, bazı Müslüman ülkelerdeki diktatör yöneticilerin neden olduğu zulümler, hadislerde haber verilen olayların gerçekleşmeye başladığını gösteren delillerdendir.
Kuran-ı Kerim'i ve Peygamberimiz (sav)'i Tenzih Ederiz | |
1. Vakit, 09.11.2009
2. Vakit, 13.02.2008 3. Vakit, 03.05.2005 4. Akşam, 02.12.2010, 5. Kuran-ı Kerim'i ve Peygamberimiz (sav)'i Tenzih Ederiz |
6. Sabah, 09.08.2007
7. Güneş, 25.02.2007 8. Forum, 21.11.2006 9. Vatan, 25.08.2007 10. Star, 25.02.2007 |
Rüku ve secdeye giden herkesi cezalandırır. Zulüm, fesad ve fısk çıkarır. Alim ve zahidleri katleder, pek çok şehri de işgal eder. Kan akıtmayı (Muhammed ümmetine) helal kılarak, Al-ı Muhammed'e düşman kesilir... (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 37)
Benden sonra halifeler olur. Halifelerden sonra emirler, emirlerden sonra zalim melikler gelir. Son olarak da Ehl-ı Beytimden Mehdi çıkar. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 84)
Vay bu ümmete, o öldüren zalim meliklerden dolayı. Bu zalimler kendilerine itaat edenler hariç, sessiz kalanları dahi korkuturlar... (Ebu Nuaym'dan; Suyuti, C. II, sf. 64)
Burada Müslümanların üçte biri öldürülür... (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, sf. 73)
8) Mescid ve Camilerin Yıkılması
Süfyani kuru bir vadiden çıkar. Kelp kabilesinden abus çehreli, sert kalpli adamlardan bir ordu düzenler ve bunlar her tarafa zulmederler. O, medrese ve mescidleri yıkar, rüku ve secdeye giden herkesi cezalandırır. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 35)
1. Esed rejimi 100 Camii yıktı
2. Hz. Ömer CAmii'ni yıktılar 3. HAlep'teki Emevi Camii'nin minaresi yıkıldı |
9) Haramların Helal Sayılması
Günümüzde fuhuş, kumar, içki, faiz, rüşvet gibi birçok fiil, haram olmalarına rağmen halkın büyük bir çoğunluğu tarafından ve giderek artan bir oranda işlenmektedir. Üstelik bu haramları işleyenler övülmekte ve teşvik edilmekte, işlemeyenler ise yerilmekte ve aşağılanmaktadır. Yapılan istatistikler ise bu konudaki sayının giderek arttığını göstermektedir. Hz. Mehdi (as)'ın çıkış habercisi olan bu ortam, hadislerde şöyle tarif edilir:
Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takip eder ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar ve bundan sonra bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet (manevi liderlik), yeryüzünün en hayırlısı olan Mehdi'ye evinde otururken gelecektir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 26)
Küfür her yanı istila edip hükmü cemiyet içinde aşikare işlenmedikçe Mehdi zuhur etmez. Bu vakitte vaki olan ise… küfrün istilasıdır. Onun kuvvetidir. (Mektubat-ı Rabbani, 2-259)
Mehdi, bütün haramların helal sayıldığı büyük bir fitneden sonra çıkacaktır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)
10) Allah'ın Açıkça İnkar Edilmesi
Alenen ve apaçık Allah Teala inkar edilinceye kadar Mehdi gelmez. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 27)
Bu hadiste Hz. Mehdi (as) öncesinde insanların büyük bir bölümünün inançsız ya da ateist olacağına ve ayrıca onların da bu inkarlarını basın yoluyla herkese göstererek, açıkça ilan edeceklerine işaret edilmektedir. Günümüzde bu durum o derece açık hale gelmiştir ki, Allah'ı inkar edenler sözde "modernlik ve çağdaşlık" isimleri altında itibar görmekte, halk bu yönde teşvik edilmektedir.
Allah'ı Tenzih Ederiz | |
1. Hürriyet, 22.10.2008
2. Bugün, 13.03.2008 |
3. Hürriyet, 22.10.2008
4. Avrupa Vatan, 13.06.2003 |
Kendi akıllarınca Allah'ın apaçık olan varlığını inkar eden ateistler, ahir zamanda açıkça propaganda yapacaklardır.
|
11) İran-Irak Savaşı
Ahir zamanda meydana gelecek önemli bir savaş hadiste şöyle haber verilir:
Şevval ayında ayaklanma Zilkade'de harb konuşmaları, Zilhicce'de ise harb vaki olacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)
Hadiste belirtilen Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları İran-Irak Savaşının gelişim aşamalarıyla aynı tarihlere denk gelmektedir:
1. Hürriyet, 11.10.1980
2. Hürriyet, 11.10.1980 |
3. Hürriyet, 08.09.1978
4. Hürriyet, 09.09.1978 |
Şevval ayında ayaklanma...
İran Şahı'na karşı olan ilk ayaklanma bilindiği gibi hadiste belirtilen 5 Şevval 1398 (8 Eylül 1976)'de olmuştur.
"Zilkade'de harp konuşmaları ve Zilhicce'de ise harp vaki olacak..."
Hicri 1400 Zilhicce (1980 Ekim) ayında İran-Irak arasındaki savaş tam anlamıyla başlamıştı.
Bir başka hadiste de bu savaşın ayrıntıları şöyle tarif edilir:
"Faris" yönünden gelecek olan bir kavimdir ki, şöyle diyecekler: "Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır... Bir gün, onlara ve bir gün de sizlere verilsin, ve karşılıklı sözler tutulsun..." Onlar "Mutık"a çıkacaklar, Müslümanlar oradan aşağı "Yazı"ya inecekler... Müşrikler öbür yandaki (Rakabe) denilen bir simsiyah olan nehrin kenarına duracaklar... Aralarında savaş olacak: Her iki ordudan, Allah, zaferi kaldıracak… (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 179)
◉ Faris yönünden gelecek olan: İran tarafından gelecek olan
◉ Faris: İran - İranlı (Büyük Lugat)
◉ Yazıya inecekler: Ovalık-Irak Ovası
◉ Mutık: Yöredeki bir dağın adı.
◉ Rakabe: Petrol kuyularının çok olduğu bölge.
"Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır…"
Hadisin bu bölümünde iki taraf arasında, aşırı milliyetçilikten kaynaklanan bir anlaşmazlığın olacağına dikkat çekiliyor. Bu anlaşmazlık sebebiyle, "Yazı"ya inilecek ve savaş başlayacak. (Yazı: Irak Ovası)
Allah, her iki ordudan zaferi kaldıracak...
Bu hadisin de işaret ettiği gibi, İran-Irak Savaşı 8 yıl sürmüş ve binlerce kayıp verilmesine rağmen bir netice alınamamıştır. İki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamamıştır.
1. Turkiye, 19 Şubat
|
4. Son Havadis, 24.09.1980
5. Yeni Asya, 21.09.1980 |
12) Afganistan'ın İşgali
Talikan'a (Afganistan'a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala'nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır. Orada Allah'ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdisinin yardımcılarıdır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)
Talikan'a yazık oldu...
Hadiste Afganistan'ın Hz. Mehdi (as) zamanında işgal edileceğine işaret edilmektedir. Rusların Afganistan'ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir. Bilindiği gibi hadislerde Hz. Mehdi (as)'ın yüzyıl başlarında çıkacağı haber verilmiştir. Hz. Mehdi (as)'la ilgili diğer pek çok alametin de Hicri 1400 ve Hicri 14. yy başlarına denk gelmesi bu tarihlerin Hz. Mehdi (as)'ın çıkışı hakkında önemli bir işaret taşıdığını göstermektedir.
Orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır...
Rivayetin bu bölümünde Afganistan'ın maddi zenginlik kaynaklarına dikkat çekiliyor olabilir. Bugün Afganistan'da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.
1. Türkiye, 28.12.1979
2. Hürriyet, 29.12.1979 3. Tercüman, 29.12.1979 |
4. Vakit, 15.06.2010
5. Yeni Şafak, 02.12.2001 6. Yeni Şafak, 02.12.2001 |
Sovyet ordusu 1979 yılında Afganistan'ı işgal etti.Yaklaşık 9 yıl süren bu işgal 1988'de son buldu.
|
13) Fırat'ın Suyunun Kesilmesi
Fırat Nehrinin suyunun kesilip durdurulması da Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerindendir:
Hz. Mehdi (as)'ın alametlerindendir: Fırat Nehrinin durdurulması. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 39)
Keban Barajı'nın inşa edilmesiyle Fırat Nehrinin suyu tarihte ilk defa durdurulmuştur.
|
Bu hadisenin ayrıntılarıyla ilgili diğer hadislerde de önemli bilgiler verilmektedir:
Resulullah: Fırat Nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmayacaktır. İnsanlar onun için harb edecek ve her yüz kişiden doksan dokuzu öldürülecek, onlardan her adam, keşke kurtulan ben olsaydım, diyecektir buyurmuşlar. (Sahih-ı Müslim, 11/320)
Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Yakında Fırat Nehri altın hazinesini açığa çıkarır, kim buna hazır bulunursa, ondan bir şey almasın. (Sünen-ı Ebu Davud, 5/116)
(Resulullah:) "Fırat Nehri bir altın dağını açığa çıkarır" dedi. (Sünen-ı Ebu Davud, 5/116)
1. Keban Barajı
2. Milliyet, 04.11.1973 3. Milliyet, 05.11.1973 | |
Görüldüğü gibi Hz. Mehdi (as)'ın çıkışının önemli bir alameti olan Fırat Nehrinin suyunun durdurulması ve altın değerinde bir hazinenin ortaya çıkması pek çok büyük hadis kitabında yer almaktadır. Şimdi hadislerde geçen önemli ifadeleri inceleyelim:
Resulullah buyurdu ki: (1) Fırat Nehrinin suyu çekilip (2) altından bir dağ meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz. (3) Bu hazine üzerine kıtal vukua gelir, her yüzden doksan dokuzu ölür. (Kıtale iştirak edenlerden) Her kişi yalnız ben halas olacağım (kurtulacağım) diye ümitlenir. (Hadisi Buhari ve Müslim rivayet etmişlerdir/Riyazü's Salihin, 3/332)
(1) Fırat Nehrinin suyunun çekilip...
Suyuti Hazretleri'nin kitabında bu hadis "suyun durdurulması" olarak geçmektedir. Gerçekten de Keban Barajı, Fırat Nehrinin suyunu durdurdu, kesti.
1. Keban Fıratın Yatağı ilk kez kuruyor...
2. Su Seviyesi 135 Metre Olunca Enerji Üretimi Başlayacak 3. Milliyet, 05.11.1973 |
(2) "Altın"dan bir dağ meydana çıkmadıkça...
Yapılan baraj sayesinde; elektriğin üretilmesi, toplanan suyun arazide kullanılarak toprağın veriminin artması ve ulaşım kolaylığının sağlanması gibi sebeplerle, buradaki topraklar "altın" gibi kıymetli hale gelmiştir.
Şematik çizimde de görüldüğü gibi baraj, betondan dev bir dağı andırmaktadır. Bu barajdan (hadis-ı şerifteki benzetmeye göre dağdan) altın değerinde servet dökülmektedir. Dolayısıyla baraj "altın bir dağ" hususiyetini kazanmaktadır.
1. Fırat
|
2. Baraj
|
(3) Bu hazine üzerinde kıtal (*) vukua gelir
*Kıtal: Birçok kişinin ölümüne sebep olan kavga
Bölgede halen devam eden yaygın anarşi sebebi ile oradan toprak alan, o bölgedeki anarşinin zararına uğrayabilir. Hadisteki ifadeyle ya ölür ya da öldürülür.
1. ABD'nin Fırat rüyası
2. Savaşların anası Fırat'tan çıkacak 3. Fırat Altın Deposu | |
14) Ramazan Ayinda Ay ve Güneş Tutulmalari
Mehdi için 2 alamet vardır ki, bunun birincisi, Ramazan'ın birinci gecesi Ay'ın ikincisi de ortasında Güneş'in tutulmasıdır. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
Ramazan'ın birinci gecesi Ay, ortasında Güneş tutulacaktır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci s. 199)
Onun saltanatı zamanında, Ramazan ayının on dördünde Güneş tutulacaktır, o ayın ilkinde ise Ay kararacak... (Mektubat-ı Rabbani, 2/1163)
... Güneş'in oruç ayının ortasında, Ay'ın ise sonunda tutulması... (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 38)
Mehdi'nin gelişi Razaman ayında Ay'ın iki kere tutulmasına sebep olacaktır. (Kıyamet Alametleri, s. 200)
Mehdi'nin çıkmasından önce bir Ramazan içinde Güneş iki defa tutulacaktır. (Ölüm-Kıyamet-Ahiret ve Ahir Zaman Alametleri, Şarani, s. 440)
Yukarıdaki rivayetlerde dikkati çeken en önemli nokta Ramazan ayının ortasında hem Güneş tutulmasının, hem de bir ay içinde "Ay"ın ve "Güneş"in iki kere tutulmasının imkansız olduğunun fark edilmesidir. Bu, normal şartlarda gerçekleşmeyecek bir durumdur. Oysa diğer ahir zaman alametlerinin çoğu insanın anlayabileceği, sebepler dairesi içinde gerçekleşebilecek olaylardır.
Eğer bu hadislerde tarif edilen olaylar dikkatle incelenirse, rivayetler arasında çeşitli farklılıklar olduğu göze çarpar. Yukarıdaki 1, 2 ve 3. rivayetlerde Ay, Ramazan'ın birinci günü, 4. rivayette ise sonuncu günü tutulacaktır. Böyle bir durumda yapılacak en doğru şey, aynı olaya bakan farklı rivayetlerin ittifak ettikleri ortak yönleri tespit etmek olacaktır. Buna göre, yukarıdaki hadis rivayetlerinin toplamından çıkan ortak sonuçlar şunlardır:
◉ 1. Ramazan ayında Ay ve Güneş tutulmaları olacaktır.
◉ 2. Bu tutulmalar 14-15 gün arayla olacaktır.
◉ 3. Bu tutulmalar iki kere tekrarlanacaktır.
Bu tespitlere uygun olarak, 1981 yılında (Hicri 1401'de) Ramazan ayının 15. günü Ay, 29. günü de Güneş tutulmuştur. Yine "ikinci olarak", 1982 yılında (Hicri 1402'de) Ramazan ayının 14. günü Ay, 28. günü de Güneş tutulmuştur.
Ayrıca bu hadisede "Ay"ın Ramazan'ın tam ortasında DOLUNAY halinde tutulması ve dikkatleri çekecek bir alamet olarak belirmesi de son derece anlamlıdır.
Bu olayların Hz. Mehdi (as)'ın diğer çıkış alametleriyle aynı dönemde meydana gelmesi ve Hicri 14. yüzyıl başlarında, üst üste iki yıl (1401-1402) mucizevi bir tarzda tekrarlanması rivayetlerin işaretinin bu olaylar olduğunu ortaya koymaktadır.
15) Kuyruklu Yıldızın Doğması
Mehdi'nin çıkışından evvel, (her tarafı) aydınlatan kuyruklu bir yıldız doğacaktır. (Kıyamet Alametleri, Berzenci s. 200)
Mehdi gelmeden önce, doğudan ışık veren bir kuyruklu yıldız görünecektir. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 53)
O yıldızın doğması, Güneş ve Ay tutulmasından sonra olacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 32)
Hadislerde belirtildiği gibi:
◉ 1986 yılında (Hicri 1406'da) yani 14. yüzyıl başlarında "Halley" kuyruklu yıldızı Dünyamızın yakınından geçmiştir. Bu kuyruklu yıldız parlak, ışıklı bir yıldızdır.
◉ Hareket yönü doğudan batıya doğrudur.
◉ 1981 ve 1982 (1401-1402) yıllarında meydana gelen Ay ve Güneş tutulmaları olayından sonra ortaya çıkmıştır.
1. Halley Kuyruklu Yıldızız fotoğrafı
2. Milliyet, 03.12.1985 - Halley Merakı 3. Milliyet, 03.12.1985 - Halley geliyor telaşı... | |
Bu yıldızın doğuşunun Hz. Mehdi (as)'ın diğer çıkış alametleri ile aynı zamanda meydana gelmesi, Halley kuyruklu yıldızının hadiste işaret edilen yıldız olduğunu doğrular niteliktedir.
Tarih boyunca bu kuyruklu yıldızın geçtiği zamanlarda Müslümanlar açısından çok önemli hatta dönüm noktası sayılabilecek hadiseler meydana gelmiştir. Bunlardan bir kısmı Peygamberimiz (sav)’den aktarılan rivayetlerde de bildirilmiştir. Bu rivayetlere göre bu yıldız göründüğünde;
◉ Nuh kavmi helak olmuştur.
◉ Hz. İbrahim (as) ateşe atılmıştır.
◉ Firavun ve kavmi yok edilmiştir.
◉ Hz.Yahya (as) şehit edilmiştir.
◉ Hz. İsa (as) doğmuştur.
◉ Resulullah Efendimiz (sav)’e ilk vahiy gelmeye başlamıştır.
◉ Osmanlı Devleti tarihte yerini almaya başlamıştır.
◉ İstanbul, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilmiştir.
Halley Kuyruklu Yıldızı Hakkında Bazı İlginç Rakamlar
Halley kuyruklu yıldızı ile ilgili bazı sayıların "19" sayısının tam katları olması oldukça dikkat çekicidir:
Halley kuyruklu yıldızı 76 yılda bir geçiyor. 76 = 19 x 4
Bu yıldız en son Hicri 1406'da görüldü. 1406 = 19 x 74
◉ Bu konuyla ilgili bir diğer dikkat çekici durum da şudur: Yukarıda da hesapladığımız gibi Halley yıldızının geçmiş olduğu Hicri 1406 yılı 19'un tam 74 katıdır. "74" sayısı ise aynı zamanda Kuran-ı Kerim'de 19 mucizesine işaret edilen MÜDDESSİR Suresi'nin sıra numarasıdır.
Bilindiği gibi Kuran'ın Müddessir Suresi'nin (74. sure) 30. ayetinde "19" sayısının müminler için bir rahmet, inkar edenler için ise bir fitne vesilesi olduğu bildirilmektedir.
1. Uzay gemisi kuruklu yıldızaait fotoğraflar gönderdi
2. Cronicle, 20.03.1986, sf.1278 |
Halley kuyruklu yıldızının 19 ile olan bu mucizevi bağlantısı da, kafirler için bir fitneyi, müminler için ise bir rahmeti müjdelediğine işaret ediyor olabilir.
Müddessir Suresi'nin 1. ve 2. ayetlerinde Hz. Muhammed (sav)’e "EY ÖRTÜNEN! KALK ve KORKUT" buyurulmaktadır. Bu, ayetlerin açık anlamıdır. Fakat bu ayetlerin ahir zamana yönelik ikinci bir örtülü, gizli bir işaretleri de bulunabilir. Belki de "EY GİZLENEN" denilerek Resulullah Efendimizin soyundan gelecek olan ve Hicri 1406'da çıkış alametlerinden biri (Kuyruklu yıldızın doğuşu hadisesi) belirecek olan Hz. Mehdi (as)’a işaret ediliyor olabilir.
74- Müddessir Suresi
1. Ey bürünüp örtünen
2. Kalk (ve) bundan böyle uyar
2. Kalk (ve) bundan böyle uyar
Müddessir: örtünen-bürünen-gizlenen demektir.
◉ Bir başka büyük mucize ve işaret ise Halley yıldızının 1986 (Hicri 1406)'daki geçişinin, Hz. Muhammed (sav)’in peygamberlikle vazifelendirildiği MS. 607'den bu yana 19. GEÇİŞİ olmasıdır.
16) Kabe Baskını ve Kabe'de Kan Akıtılması
Mehdi'nin çıkacağı yıl, insanlar hacca, başlarında bir emir bulunmadan gidecekler. Hep birlikte Beyt-ı Şerif'i tavaf edecekler, sonra Mina'ya indiklerinde, köpekler gibi birbirine saldıracak, hacılar soyulacak, kanlar Akabe Cemresinin üzerine akacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 169)
İnsanlar başlarında bir imam bulunmaksızın hac ederler. Mina'ya indiklerinde etrafları, köpeklerin sarışı gibi sarılıp, kabilelerin birbirine girmesi ile büyük savaşlar olur. Öyle ki ayaklar kan gölü içinde kalır. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 35)
Yukarıdaki hadislerde "Mehdi'nin çıkacağı yıl" cümlesi kullanılarak, Hz. Mehdi (as)'ın çıkış tarihinde Hac sırasında meydana gelecek bir katliama dikkat çekilmektedir. 1979 yılında, Hac sırasında gerçekleşen Kabe baskınında aynen böyle bir katliam yaşanmıştır. Bu kanlı Kabe baskını da Hz. Mehd (as)'ın diğer alametlerinin gerçekleştiği dönemin tam başında yani Hicri 1400 yılının ilk gününde, 1 Muharrem 1400 (21 Kasım 1979) tarihinde meydana gelmiştir.
Yine hadis-ı şerifte kanların akacağından bahsedilerek öldürme olayına dikkat çekilmiştir. Baskın sırasında Suud askerleri ile saldırgan militanlar arasında meydana gelen çarpışmada 30 kişinin öldürülmesi, bu rivayetin kalan kısmını da doğrulamıştır.
1. Hürriyet, 22.11.1979
2. Tercüman, 22.11.1979 |
3. Akşam, 21.11.1979
4. Son Havadis, 22.11.1979 |
Hadiste Mehdi’nin çıkış alameti olan Kabe baskınıyla ilgili iki önemli bilgi verilmiştir:
1.Mehdi’nin çıkacağı yıl olacaktır
2.Müslümanların başında halifeleri yani manevi bir liderleri olmayacaktır.
1979 yılında gerçekleşen Kabe baskını bu iki özelliği de içermektedir.
|
1. Yeni Asya, 22.11.1979
2. Milliyet, 02.08.1987 3. Cumhuriyet, 02.08.1987 |
4. Hürriyet, 01.08.1987
5. Hürriyet, 01.08.1987 |
1979 (Hicri 1400)'de gerçekleşen bu Kabe baskınının ardından 7 sene sonra Hicri 1407 yılında, Hac sırasında çok daha büyük kanlı bir olay meydana gelmiştir. Bu hadisede caddelerde gösteri yapan hacılara saldırılarak 402 kişi katledilmiş, çok fazla kan akıtılmıştır. Beyt-ül Muazzama'nın yanında, Müslümanların (Suudi Arabistan askerleri ile İranlı hacıların) birbirlerini öldürmeleri ile büyük günahlar işlenmiş, harama girilmiştir. Bu kanlı olaylar, ilgili hadislerde tarif edilen ortamla çok büyük benzerlikler taşımaktadır:
Resulullah (sav) buyurdu: Ramazan'da bir seda, Şevval'de bir ses, Zilkade'de kabileler arasında savaş olur. Hacılar talana uğrar. Mina'da ölülerin çok olacağı bir savaş olur, öyle ki orada taşları kan gölü içinde bırakacak kadar kan akar. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 31)
Ramazan'da bir seda olur. Şevval'de de bir seda olur. Zilkade'de kabileler çarpışır. Zilhicce'de hacılar talana uğrar. Muharrem'de gökten şöyle nida olur. "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlılarındandır. Onu dinleyiniz ve ona uyunuz." (Ramuz El Hadis, 2/518)
Şevval ayında ayaklanma, Zilkade'de harb konuşmaları, Zilhicce'de ise harb vaki olacak. Hacılar soyulacak kanları akacak. (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 166)
Zilkade ayında kabileler savaşır, hacılar kaçırılır, melhameler olur. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 34)
"İkdiddurer" isimli kitaptaki alametlerden: Şevval'de savaş nidaları, Zilhicce'de harb ve kıtal olur, yine Zilhicce'de hacılar talana uğrar, hatta caddeler kandan geçilmez ve haramlar çiğnenir. Beyt-ül Muazzama'nın yanında büyük günahlar işlenir. (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37)
"Beyt-ül Muazzama'nın yanında büyük günahlar işlenir."
Yukarıdaki hadiste, Beyt-ül Muazzama'nın (Kabe'nin) içinde değil, yanında çıkacak olaylara dikkat çekilmektedir. 1407 yılının Zilhicce ayında (Hac mevsiminde) meydana gelen olaylar da ilkinden farklı olarak Kabe'nin içinde değil, yanında gerçekleşmiştir. En başta anlattığımız olay ise 1 Muharrem 1400'de Beyt-ül Muazzama'nın (Kabe'nin) bizzat içerisinde olmuştu. Her iki hadise de rivayetlerin işaretine uygun bir şekilde gerçekleşmiştir.
17) 1979 Yılında İstanbul'da Meydana Gelen Gemi İnfilakı
Hüseyin b. Ali (ra)’dan şöyle rivayet olunmuştur:
"GÖKYÜZÜNDE DOĞU CİHETİNDEN, GECEYİ AYDINLATAN BÜYÜK BİR ATEŞ GÖRDÜĞÜNÜZ VAKİT, İŞTE O AN, MEHDİ'NİN GELİŞ VAKTİDİR." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdi'si "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali (ra)'dan rivayet edildi:
"Siz üç veya yedi gün, doğudan bir ateşi gördüğünüz zaman Al-ı Muhammed'in (Mehdi'nin) çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah-ü Teala, bir münadi (gökten bir melek) Mehdi'nin ismi ile semadan (gökten) nida edecek ki, Doğu'da Batı'da olan herkes bu sesi işitecek. Öyle ki korkudan uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır." (Kitab-ül Burhan Fi Alameti-il Mehdiyy-il Ahir Zaman , s. 32)
Hadiste Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği bu büyük patlama ve ardından ortaya çıkan büyük ateş 1979 yılında yani Hicri 1400'de Kadıköy açıklarında meydana gelen Independenta adlı petrol yüklü tankerin infilakına işaret etmektedir. 15 Kasım 1979 tarihinde, dünyanın dördüncü büyük tankeri olan 150 bin grostonluk Independenta adlı 95.530 ton hampetrol yüklü bir Romen tankerinin, İslam aleminin son merkezi olan İstanbul'a gelirken bir Yunan şilebiyle çarpışması neticesinde petrol tutuşmuş ve denizde günlerce süren büyük bir ateş ortaya çıkmıştır. Peygamberimiz (sav), İstanbul'da meydana gelen bu büyük olay anının Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a geliş vakti olduğunu; "... İŞTE O AN, HZ. MEHDİ (as)’ın GELİŞ VAKTİDİR." ifadesiyle açık bir şekilde bildirmiştir.
<
1. Hürriyet, 16.11.1979 - Allah Korudu
2. Deniz Yanıyor 3. İstanbul bir faciayı dah aucuz atlattı |
Hadiste verilen bilgilere göre bu, Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a ayak bastığı günler içerisinde gerçekleşecek bir olaydır. Bu olay ile Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a gelişi, bir müjde olarak herkesin duyacağı şekilde bütün dünyaya ve hem cin alemine hem de insan alemine ilan edilmiştir. Böylece, hem gök gürültüsü gibi şiddetli bir sesle, hem günlerce süren dev ateş, ışık ve duman bulutuyla ve zaman zaman süregelen patlamalarla Hz. Mehdi (as)'ın İstanbul'a geldiği Allah tarafından insanlara haber verilmiştir.
Ayrıca son 1000 yılın en büyük müceddidi olan Üstad Said Nursi Hazretleri'nin külliyatında da, Hz. Mehdi (as)'ın Hicri 1400, Miladi 1979 yılında zuhur edeceğini şöyle haber verilmiştir:
"İSTİKBAL-i DÜNYEVİYEDE (dünyanın geleceğinde) 1400 SENE SONRA GELECEK BİR HAKİKATİ…" (Sözler, s. 318)
1. Tercüman, 17.11.1979 - Istanbul geceyarısı gündüz gibi oldu
|
2. Hürriyet, 16.11.1979 - Kara bulutlar şehre çöktü
|
18) Sahte Peygamberlerin Çoğalması
Sahte peygamberlerin ortaya çıkışı, hadislerde haber verilen Hz. Mehdi (as)'ın çıkış alametlerinden biridir. Son dönemlerde kendisinin Hz. İsa (as) olduğunu iddia eden çok fazla sayıda kişi ortaya çıkmıştır.
Her biri Allah'ın Resulü olduğunu iddia eden otuza yakın yalancı gönderilmedikçe kıyamet kopmayacaktır. (Tirmizi, Fiten 43; Ebu Davud, Melahim 16)
Her birisi kendisinin Tek Mabud olan Allah'tan resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması. (Ali Bin Hüsameddin El Muttaki, Celaleddin Suyuti'nin Tasnifinden Hadisler – Ahir Zaman Mehdisinin Alametleri, Kahraman Neşriyat, sf. 36)
1. Time, 03.05.1993
|
4. Jim Jones
5. Takvim, 06.04.2002 |
Son 30-40 yıl içinde bu konuda pek çok örnek görülmüştür.1993 yılında 80 taraftarını ölüme sürükleyen David Koresh (Time Dergisi), 70'lerin sonunda en fazla sayıda insanın toplu olarak intihar ettiği sapkın tarikat olarak tarihe geçen The People's Temple tarikatını kuran Jim Jones bu örneklerden başlıcalarıdır.(Solda) 900 taraftarı ile birlikte kendini zehirleyen Jim Jones.
|
19) Dinin Şahsi Çıkarlar İçin Kullanılması
Alimler ilmi sırf para kazanmak için öğrendiğinde… dini dünyalık karşılığında sattıklarında… hükmü sattıklarında… kıyamet yaklaşmış olacaktır. (Ölüm Kıyamet ve Diriliş, sf. 480)
Ahir zamanda öyle adamlar çıkacak ki, dinlerini dünya menfaatleri karşılığında satacaklardır. (Tirmizi, Zühd, 60)
20) Büyük Olayların ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi
Mehdi’nin zamanında büyük hadiseler vuku bulacak. (El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)
Mehdi’nin zamanında nice hayret veren haller zuhur edecektir. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
Mehdi’nin zuhur mebdeleri ve mukaddimeleri (çıkış alametleri) Resulullah Efendimizin irhasatına* benzer. (Mektubat-ı Rabbani, 2/258)
* İrhasat: Hz. Muhammed (sav)’in peygamberliğinden evvel meydana gelen olağanüstü hallerdir ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden olaylardandır.
Hz. Muhammed (sav)’in doğumundan önce büyük ve olağanüstü olaylar meydana gelmişti. Doğduğu gece yeni bir yıldız doğmuş, ateşe tapan İran Padişahlarının sarayının 14 burcu yıkılmış, İran'da 1000 yıldır yanmakta olan Mecusi ateşi sönmüş, Semavi Vadisi sel suları altında kalmış, Save Gölü kurumuştu.
Yukarıdaki rivayetlerde işaret edildiği gibi, Hz. Mehdi (as)'ın ortaya çıkışı da, Peygamber Efendimiz (sav)’inkine benzeyecektir. Onun çıkışı döneminde de büyük ve harika olaylar olacaktır.
Rivayetlerin işaretine göre Hz. Mehdi (as)'ın çıkış yılı olan Hicri 1400 (Miladi 1979) yılı başlarında meydana gelen büyük olaylar:
◉ Kabe basıldı ve çok sayıda Müslümanın kanı akıtıldı.
◉ İki Müslüman ülke olan İran ve Irak arasında 8 yıl sürecek bir savaş başladı.
◉ Ruslar, Afganistan'ı işgal etti.
◉ Azerbaycan işgal edildi.
◉ Mexico City şiddetli bir depremle yerle bir oldu.
◉ Kuzey Kolombiya'daki Nevada Del Ruiz yanardağı 400 yıldır ilk kez patladı. Eriyen kar ve buzun oluşturduğu çamur yüzünden Armero kenti haritadan silindi. 20.000 kişi öldü.
◉ Hindistan Başkanı Gandi, Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat, İsveç Başbakanı Olof Palme öldürüldü.
◉ Papa II. Jean Paul vuruldu.
◉ 1980 yılı başlarında ilk AIDS vakaları tespit edildi. Bugüne kadar 25 milyon kişinin ölümüne sebep olan bu hastalığa "Çağın Vebası" ismi verildi.
◉ 26 Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali'nde şimdiye kadar görülen en büyük nükleer kaza meydana geldi. Birçok Avrupa ülkesi yayılan radyasyondan etkilendi.
◉ Sovyetler Birliği yıkıldı ve Bağımsız Devletler ortaya çıktı.
◉ Irak'ın Kuveyt'i ilhak etmesinden sonra Körfez Savaşı başladı.
◉ Irak işgal edildi.
◉ Ermenistan'daki depremde kent harabeye dönüştü. 500.000 kişi evini terk ederken, ölü sayısı 40.000'i aştı.
◉ 1989 yılında Çin'de komünist bölükler tanklarla öğrencilerin üzerine yürüdü, Tiananmen Meydanı'nda 2000 öğrenci öldü.
◉ Soğuk Savaşın sembolü olan Berlin Duvarı inşasından tam 28 yıl sonra yıkıldı.
◉ 1990 yılında Kabe'deki tüneldeki izdihamda 1400'den fazla hacı hayatını yitirdi.
◉ 1991 yılında Bangladeş'te meydana gelen sellerin sonrasında 120.000'in üstünde kişi öldü, milyonlarca kişi evsiz kaldı.
◉ Bosna ve Kosova'daki katliamda yüz binlerce Müslüman öldürüldü ve yüzbinlercesi yurtlarından çıkarıldı.
◉ Ebola virüsü on binlerce kişinin ölümüne sebep oldu.
◉ El Nino tüm dünya ülkelerine çok büyük felaketler getirdi.
◉ İnsan Genomu Projesi olarak bilinen 13 senelik bir çalışmanın sonucunda, insan DNA'sının dizilimi 2003 Nisanı'nda tamamlandı. Böylece insan DNA'sındaki yaklaşık 30.000 gen belirlenerek, insanın gen haritası çıkarıldı.
◉ 60.000 senede bir gerçekleşen bir olay meydana geldi ve Mars gezegeni Dünya'ya en yakın konuma geldi.
◉ 2015 yılının Haziran ayında Jupiter ve Venüs tek bir parlak yıldız olarak birleşti, Bethlehem yıldızı görüldü.
◉ Ağustos 2007'de Amerika Birleşik Devletleri'nde mali piyasalardaki çöküş başladı ve ekonomik kriz gittikçe şiddetlenerek tüm dünyaya yayılmaya başladı.
◉ 2004 yılında şiddeti 9.1- 9.3 ve uzunluğu 8.3 saniye ile 10 dakika arasında değişen bugüne kadarki en uzun deprem olan Hint okyanusu depremi ve tetiklediği tsunami ile 228.000 kişinin ölümüne, 128.000 kişinin yaralanmasına neden olmuştur.
◉ 1999 yılında Venezuela’daki selde 20.000’den fazla, 2013’de Hindistan’daki selde 5.500 kişi yaşamını yitirdi.
◉ 12 Mayıs 2008, Çin’de yaşanan Shinhuan depremi ile 68.000, 12 Ocak 2010’da Haiti depremi ile 316.000 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 300.000 kişi yaralandı.
◉ 11 Mart 2011’de Japonya’da 9 büyüklüğünde deprem meydana geldi, 20.000 kişi yaşamını yitirdi, binlerce kişi yaralandı. Nükleer santralde sızıntı meydana geldiği için bölge boşaltıldı.
◉ Çin’in Kansu eyaletinde 8.5 şiddetindeki deprem 200.000 kişinin öldüğü Kansu toprak kaymasını meydana getirdi.
◉ Suriye’de başlayan iç savaş 400 bin kişinin hayatını kaybetmesine, yaklaşık 6 milyon kişinin evini terk etmesine sebep oldu. Şehirler yerle bir olup haritadan silindi.
◉ BM’e göre 2014 yılında 4.868 mülteci denizde hayatlarını kaybetti.
Aylan bebeğin Bodrum sahillerinde karaya vurmuş cansız bedeni, bütün dünyayı etkilemiş ve vicdani muhasebe yapmaya zorlamıştı.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder